MELEK KILIĞINA GİRMİŞ ANAMALCILIK:SOSYAL DEMOKRASİ
Yazıya
biraz eskiden başlayalım:Mustafa Kemâl, Samsun’a
hareketinden önce, görüştüğü birkaç kişiden biri olan Miralay İsmet’e: istersen sen de gel der;
berikinin yanıtı:”Ben daha yeni evlendim, gelemem”olur; sanki İngilizler bir
sabah evlerini basmayacak, ikisinin de ırzına geçip gebertmeyecekmiş gibi;
dahası çıkar çıkmaz Erzurum’a Kâzım
Karabekir’e mektup yazar:”Sevgili kardeşim Kâzım,bu Mustafa Kemâl
çıldırmış, Anadolu’ya gidip halkın önüne düşecek savaş başlatacakmış; sen de
bana katıl onu en mantıklı çözüme, Amerikan korumasına razı edelim.”
İkinci
ayrıntı: Mustafa Kemâl Atatürk, ölüm döşeğinde, o zamanki Başbakan Celal Bayar ile İsmet İnönü’ye özel bir uyarıda bulunur: sakın Sovyetler ile dostluğu
bozmayın, Batıllar ile ikili anlaşma
imzalamayın!”
Sanki
böyle bir uyarı hiç yapılmamış gibi, Kurtuluş Savaşı’nın başından beri fırsat
kollayan tuzakçı ABD, Rus ayısı seni yutacak diye
korkutarak,İnönü’yü 1 Nisan 1939’da
ilk ikili anlaşmayı imzalamaya razı eder; bu anlaşmanın ilk maddesi Türkiye
Cumhuriyeti’nin ABD’yi bundan böyle en çok kayırılan ülke sayacağını kabul
ediyor: ölüm yargısı o gün imzalanmış demek.
2.Dünya
Savaşı sırasında, yeryüzüne gelmiş ulusların el alçağı olan İngilizlerin
boyunsuz tilkisi Churchill, Adana’ya
gelerek İsmet Paşa’yı kendi
yanlarında savaşa katılmaya razı etmeye uğraşır; Savaş sonrasında kurulacak
paylaşım masasında mutlaka yer almalısınız, der; oysa Yalta’da yalnız
üç dev vardır;SSCB, ABD, İngiltere.
1945’te
Savaş bittiğinde SSCB görünüşe göre öbür ikisinin can dostudur; oysa ABD,
kuşkusuz İngiltere’nin gizli onayı ve akıl vermesiyle, CİA’yı kurmaya, en büyük tehlike saydıkları ortaklaşmacılığa karşı
bütün dünyada savaşıma girişmeye, gerekli önlemleri almaya çoktan başlamıştır.
Buldukları
en etkili araç, sulandırılmış ortaklaşmacılık ya da melek kılığındaki
anamalcılık demek olan Sosyal Demokrasi’dir; araç o kadar etkili olur ki, başta
İtalyan ve Fransız Komünist Partileri, Avrupa’daki bütün devrimci örgütleri
yavaş yavaş eritir; Tarihsel Uzlaşma palavrasıyla uyutup yok ederler.
Berlin
Duvarı’nın yıkılmasından, SSCB’nin dağılmasından sonra da Sosyal Demokrat
partilerin gizli görevi olduğu gibi sürer: halkların köktenci isteklerini yozlaştırmak.
Bizim
YCHP’nin de üyesi olduğu Uluslar arası Toplumcu Partiler Birliği geçende yeni
bir toplantı düzenledi; ABD güdümündeki AKP’ye gizli açık her türlü desteği
sürdürmekte olan YCHP’nin Genel Başkanı da katıldı bu toplantıya; ve dünyanın
efendisi ABD’ye yaranmak için besbelli, Türk Yürütmesi’nin başıyla Suriye
Devlet Başkanı Esad’ı aynı kefeye
koyan bir konuşma yaptı – oysa Batılı sülükler hep birlikte tepesine
çullanmazdan önce Suriye, Atatürk
zamanındaki Türkiye’yi andıran bir düzen içersindeydi her açıdan.
Biliyorsunuzdur,
Fransa’nın başında şimdi sözümona
Toplumcu Parti üyesi bir Cumhurbaşkanı var; ama bu güzelim toplumcu,
altın, bakır, uranyum gibi doğal kaynakları yamyamların elinden kurtarmak üzere
Mali’yi acımasızca bombalamaktan çekinmedi.
Toplumcu
Partiler toplantısında, yine Fransızların temsilcisi YCHP Başkanı’nın konuşması
sırasında, Suriye’nin çocuk katilini Türkiye’nin demokratik(?) seçimle gelmiş
Başbakanı ile bir tutamazsınız, deyip çekmiş gitmiş.
Eski
ünlü Toplumcu Partili Cumhurbaşkanı Mitterand’ın
çok saygıdeğer eşi ve daha bir sürü Avrupalı temsilci, çok iyi biliyorsunuz,
yıllardır tarihsel dostları Ermeniler ile Kürtleri Türkiye’den koparılmış
Federasyon topraklarına kavuşturmak için bıkıp usanmadan çalıştılar, çalışıyorlar;
hesaplarına göre, son evreye gelindi bu süreçte.
Sizin
anlayacağınız, anamalcı yalan talanın yerine gezegenimizi de üzerindeki canlı
cansız bütün varlıkları da kurtaracak, Küba’da 50 yılı aşkın süredir
başarıyla uygulanan insanca toplumcu
düzenin gelememesi için melek kılığına büründürülmüş bu Demokrat Toplumcu
Partiler öldürücü görevlerini eksiksiz yerine getiriyor, KÜRESEL HARAKİRİ’ye
doğru hızla yol almamızı sağlıyorlar.
Güncel Mersin,31Mayıs 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder