8 Ocak 2013 Salı

“ZENCİ KALINIZ EFENDİM”

“ZENCİ KALINIZ EFENDİM”

Cihat Burak’ın Yapı-Kredi yayınlarınca basılan önceki iki kitabı Cardonlar ile Yâkutiler’i okumuş muydunuz bilmem; şimdi Ömer Faruk Şerifoğlu’nun denetiminde,Zenci Kalınız Efendim’i yayınladılar.
Yüzyılımızı en özgün düşünür bilimadamlarından Henri Laborit: Biz,başkalarıyız,der.Başka bir deyişle,başta anamız babamız,canlı-cansız,çevremizdeki bütün varlıkların beynimizde ve sinir dizgemizde bıraktığı izlerin,bellediklerimizin toplamıyız.
Yine Laborit,imgeleme karıştırıcı adını vermiş:belleğin biriktirdiklerini karıştıran kazan.
Cihat Burak’ın karıştırıcı’sı inanılmaz derecede sıradışı: elinizdeki öyküleri okurken de,resimlerinden birine bakarken de bunun tadına kolayca varabilirsiniz,eğer sözcükler ya da imgeler sizde de aynı çağrışımları uyandırabiliyorsa.
Örneğin,kitaba adını veren öykü gerçekten yaşanmıştır,tıpkı öbürleri gibi;ama bu yaşanmışa,Burak’ın karıştırıcısı daha ne bezekler ekler, ne oyunlar oynar.
Yağlı boya resimlerini ya da özgün baskılarını gördünüz mü hiç?
Düş Dünyası adlı özgün baskıda,resmin ortasından bir film şeridi geçer;filmin karelerinden biri Chaplin’e ayılmıştır;ama imge ustası bununla yetinmemiş,Şarlo’nun ünlü kılığıyla,değneğine yaslanmış büyük bir görüntüsü sola oturtmuştur.
Sağda, toynaklılar ailesinden eşekle zebra ve bir sıpa;sıpanın sırtında bir semer,
Semere bağlı iplerin ucunda ağır bir top;altında bir yazı: tarihi top taşınırken görevliler soğuk terler döktü.
En tepede, davul zurna eşliğinde bir küme: Diploma alınca oynadılar.
Şarlo’nun sağ bacağının dibinde ünlü Kazıklı Voyvoda’nın başı;sol kolunun yanında,kazığa geçirilmiş insanlar.
Resmin altıdaysa,boydan boya,en büyük sevgilileri:üç cingöz kedi yavrusu.
Kim kime yaptırabilir böyle bir bileşimi Cihat Burak’ın o inanılmaz karıştırıcısı olmasa?
Başka bir özgün baskıda,tam bir Fellini curcunası:sağ üst köşede bir maçı gösteren televizyon;yanında yöresinde anten dolu çatılar;sol köşede denize açılmış kadırgalar;hemen önünde yeniçeriler;ortalarında at üstünde görkemli padişah;yanında havya kalkmış ellerde dolaşan top;bunların önünde,bir dizi ,şimdi artık yerinde yeller esen Boğaziçi yalıları;aralarında ağaçlar,çiçekler;tam ortada yelelerini savura savura koşan kara bir at;sonra kubbeler kubbeler;bir türbe;dikilitaşlar;kubbeler kalpağa dönüşmüş,altlarında palabıyık,çatık kaşlı adamların başları.
Vee,yukarıda,padişahın atının başı altında,kocaman: nahh! yapan bir el!
Bütün bir geçmişin,ona göre yitirdiklerimizin kederli,alaycı özeti.
Kısacası, tam Cihat Burak!
Belki çoğumuza tam bir kargaşa gibi gelecek tadına doyulmaz bir şölen!
Sözü uzatmayalım;açın Zenci Kalınız Efendim’i,buna benzer sayısız görüntünün tadını çıkarın.
Bize bu armağanı hazırlayanlara yürekten alkış!

Cumhuriyet, 10.09.2003

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder