SEN DE KURTULMAZSIN ECEL ELİNDEN”
Amerika’da üretilip üstüne “ ılımlı İslâm” boyası sürülmüş tüketim hapının
yutturulduğu insanlar kuşkusuz adını bile bilmez ya da bilenler de unutmuştur;
ama Sevil’le ben hemen her gün dinleriz Anadolu’nun onurlu, gür sesi Ruhi Su’yu.
Geçen akşam da yoğunçalarlarından (cd’lerinden) Beydağı’nın Başı’nı koyduk
aygıta.
Aynı adı taşıyan türküde, Büyük Usta, Anadolu halklarının gelmiş geçmiş bütün
birikimini, duyarlığını, soyluluğunu yansıtıyordu söylerken. O türkü ve
sonrakiler, talihin inanılmaz armağanıyla, bizim evde alınmış 70’li
yıllarda.
Ardından Türkçe’nin büyük ustası, bilgeler bilgesi Yunus Emre’den. Size
ezgiyi dinletemem elbet, ama gelin sözleri birlikte anımsayalım:
Dünya Umuruna Meylini verme
Dünya umuruna meylini verme
Sen de kurtulmazsın ecel elinden
Ben filanım diye göğsünü germe
Sen de kurtulmazsın ecel elinden
Hani Meryem, oğlu mu İsa
Elinde ejderha olurdu âsâ
O da kavmi ile cenkeden Mûsa
O da kurtulmadı ecel elinden
İskender de geldi, âlemi gezdi
Zaloğlu Rüstem’in tahtını bozdu
Yunus balığıyla deryayı yüzdü
O da kurtulmadı ecel elinden
Söyler Derviş Yunus, servet-i saman
Tahtı tacı aldı gitti Süleyman
Lokmanlar derdine olmadı derman
O da kurtulmadı ecel elinden.
Şu unutulmaz dizeler bile, binlerce yıldır dünyadaki insan kardeşlerini
cehennem kazanlarıyla korkutup sindirenlerin aslında hiçbir yüce güce ve cazaya
inanmadıklarını, gözlerin kırpmadan günah işleyip dünya malını talan
ettiklerini, halkları kırıp geçirdiklerini kanıtlıyor.
Sonra çağdaş bir ozan, Kul Hasan şöyle diyor Yirminci Yüzyılın İnsalarıyız
adlı türküsünde:
Yirminci yüzyılın insanlarıyız
Dünya sulh içinde bayram olmalı
Atom tahriplerin kaldırmalıyız
Laiklik dünyaya Sultan olmalı
Demokrasi insan öldür demiyor
Açılan gülleri soldur demiyor
Hür bağımsızlığı kaldır demiyor
Her fert hür bağımsız olmalı
Kul Hasan’ım aşka sinemi yaktım
Halkın derdi ile eridim aktım
Dört kitap okudum Kitaba baktım
Sağlar hastalara derman olmalı.
Nasıl da küresel yağmaya, çoluk çocuk demeden kıyıma, doğayı düzelmemecesine
allak bullak etmeye uygun sözler değil mi? Besbelli bu iki Büyük Ozan da iyice
akılsız, çılgınmış. Elbet onları bu kadar inanılmaz yorumlayan sevgili Ruhi Su
da.
Cumhuriyet, 04.09.2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder