8 Ocak 2013 Salı

DENİZ AKÇİN BİLGİN:RESSAM

DENİZ  AKÇİN BİLGİN:RESSAM


Bir akşam,Karşısanat’tan Ayşe Çetinkaya, elinde kocaman bir zarfla kapımızı çalana dek,Deniz Akçin Bilgin’den haberim bile yoktu.
Oysa o bir ressammış,hem de doğuştan,hem de sıradışı yetenekli.
Resim öğretmeni Müjgân Akçin ile pilot üsteğmen H.İbrahim Akçin’in kızları olarak,14 Nisan 1956’da Diyarbakır’da doğmuş;8 Kasım 1999’da Ankara’da ölmüş.
Liseyi Şişli Terâkki’de okumuş;1973’te,bir yıl,İngiliz Dili ve Yazını Bölömü’ne gitmiş ;ardından,1974’te,London College of Printing Grafik’e uçmuş;1979’da okulu bitirmiş;babası sivil uçak sürücülüğüne geçip Singapur’a atandığı için,ana babasının yanına katılmış.
Ayşe’nin bize getirdiği güzel kitaptaki resimlere bakınca,Uzakdoğu resminin,ekininin onu ne kadar etkilediği açıkça görülüyor;renkler,biçimler,düşler...
Oralarda batik sanatını öğrenmiş;belki ki yürekten sevmiş;yurda dönüşünde bu yöntemle epey çalışmış,sergiler açmış.Kitapta bu ürünlerden de epey örnek var.
Singapur Ulusal Müzesi’ndeki bir Karma Sergi’ye katılmış;Singapur ve Endonezya,belleğinde,kişiliğinde çok kalıcı izler bırakmış;bunlar resimlerine yansımış.
Bu koca gözlü,kıvırcık saçlı ,yaşamı yaşamayı derinlemesine seven,hüzünlü bakışlı varlık,anasından aldığı kalıtımı çok şaşırtıcı bir yetenekle,düşgücüyle sürdürmüş.
Geçen yüzyılın ünlü düşünür-bilginlerinden Fransız Henri Laborit,düşgücüne karıştırıcı derdi:kalıtımla getirdiğimiz anamızın babamızın,insanlık,evrim tarihinin izlerini taşıyan bellenmiş,ömür boyu beyinde saklanan anı-bilgilerin sıradan ya da ancak sanatçılarda görüldüğü üzere sıradışı biçimde harmanlanmasını,yeni biçimler,yapılar oluşturmasını sağlayan düzenek.
Zaten aynı kavram dizisi içinde,bilgi dediğimiz enerji biçimi de,Avrupa dillerindeki açılımıyla in-form-ation,henüz biçimlenmemiş, bir biçime girmemiş enerjinin belli bir biçime,yapıya kavuşması demek.
Deniz’in karıştırıcısı sözün gerçek anlamında sıradışı: en yan yana gelemeyecek,öyle sandığımız öğeleri,renkleri bir araya getiriyor,kaynaştırıyor,tadına doyulmaz bir şölen oluşturuyor!
Sevgili Cihat Burak’ın resmin hem anası,hem babası saydığı karakalem çizime kusursuz biçimde egemen;dolayısıyla,ana yapıyı oluşturduktan sonra,ayrıntılar üzerinde dilediği,coşkularının gerektirdiği gibi oynamış.
Gerçeklerle masallar,düşler ancak gerçek sanatçılarda görülen biçimde,inanılmaz,tadına doyulmaz bir cümbüş hâlinde iç içe girmiş,kaynaşmış,hiç bitmemesini istediğiniz şölenlere dönüşmüş.
Yüzdeki,göz kıyısındaki bir çizgiyle kederi,sevinci en yalın biçimiyle dile getirebilmiş.
Hani şu dillerden düşmeyen gerçeküstücülük onda öyle doğal,öyle yalın,öyle coşturucu ki.
Belli ki duyarlılığı çok geniş,çok derin.
Bu da,şimdiki küresel sığlık,yapaylık,anlamsızlık içinde elbet çok yıpratıcı,tehlikeli:yalnızlığını öldürücü bir keskinlikle duyumsamış.
258 ve 259. sayfalardaki kendi resmiyle kardeşi Meltem’inki kanımca bu sezgimi eksiksiz yansıtıyor.
Sözün kısası,çok yazık olmuş bu sıradışı yeteneğe!
Onu yaşarken tanıyamadığım,sergilerine gidemediğim için de bana!
Bereket,Karşısanat’ın girişimiyle,Burak Boysan,Orhan Esen,İnci Eviner,Korhan Gümüş,Nâzan Kavukçu,Taciser Ulaş el ele vermiş kitaba temel oluşturacak gereçleri toplamışlar;onlara 2002’dei Elif Vardar Akçin katılmış;Meltem Ahıska,Orhan Koçak ve Necmi Zekâ bu gereçler üzeride çalışıp yorumlar hazırlamışlar;kitabın çizimsel tasarımını Işıl Döneray gerçekleştirmiş.Orhan Koçak,Aykut Köksal,Mustafa Arslantuna,Semih Sökmen,Emel Güntaş her sıkıştıklarında yardıma koşmuş.Guaşla yapılmış resimlerin saydamlarını Mehmet Acar çekmiş;yağlıboya resimlerin,fotoğrafı çekilmemiş batiklerin saydamlarıysa Cemal Emden’in.
Kardeşi Engin,bu kitapla tanıdığım Akçin ailesine çok yakıştırdığım bir ölçülülükle,Deniz’i ve resimlerini anlatan yazısını kitabın başına değil,sonuna koymuş.
Umarım 13 Şubat’ta Karşısanat’ta açılan sergiyi görmüşsünüz,dahası,o güzelim kitaptan edinebilmişsinizdir.
Bize bu şöleni hazırlayan herkese yürekten alkış!

Cumhuriyet, 17.02.2004

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder